Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yaylalar işgal altında!

Yaylalar neydi?

Tatil yeri mi?

Yoksa Turistik gezi alanları mıydı?

Yoksa insanların yazın sıcaktan kaçıp dinleneceği villalar mıydı?

Hepsine Hayır! 

Yaylalar neydi?Tatil yeri mi?Yoksa

Yaylalar neydi?

Tatil yeri mi?

Yoksa Turistik gezi alanları mıydı?

Yoksa insanların yazın sıcaktan kaçıp dinleneceği villalar mıydı?

Hepsine Hayır!

Yaylalar, hayvanların otlatılması için hayvancılık yapan insanların yaz aylarında hayvanlarını götürüldüğü yüksek rakımlı yerlerde bulunan meralardır. Geçmişte, hayvancılık yapan insanlar sürekli hayvanlarını şehirden yaylalara görürmekte zorlandığı için kerpiçten, ahşaptan veya taşlardan evler yapar ve bu evlerde geçici olarak konaklardı. Bu evleri betonarme veya çok katlı yapmaya ihtiyaç duymaz çünkü sadece hayvancılık amaçlı kullanırdı. Yaylalarda insanların ibateti için küçük bir de  camii bulunurdu. Okul, hastane, banka vs. gibi yerler zaten bulunmazdı.

Yaylalarda gündüz erken saatte, sahah namaz vaktinden sonra kalkan insanlar (genelde kadınlar) önce ineklerin, koyunların veya keçilerin sütünü sağar sonra yayılması için meraya bırakırdı. Gün boyu meralarda yayılan hayvanlar akşam ezanına doğru evlerine döner genelde evleri önünde veya altında bulunan ahırlara sokulurlardı. Sabah ve akşamları o inek ve koyunların sesiyle insanlar huzur bulurdu…

Peki şimdi?!

Yaylalarda hayvancılık yapanlar gittikçe azaldı. Yayla evlerinin betonarme yapılmasına, her önüne gelenin, hayvancılık yapmasa dahi yayla evi yapmasına izinverildi. Hatta yayla evlerinin imar barışından yararlanılmasına bile izin verildi. Meraların çevrelerinde bulunan ormanlık alanlar çeşitli nedenlerle tahrip edildi. Ormanlık alanlara oteller yapılmasına çeşitli nedenler belirtilerek müsaade edildi. Yaylaya ev yapanlara kimse kaç koyunun, kaç ineğin var demedi. Meraların tarım için kullanılması görmezden gelindi. Yaylalar turizme açıldı. Yaylalara gelen turistlerin meralarda gezinmesine izin verildi ve otlaklar bu nedenle ayak basılan yerler oldu. Yaylalara oteller yapıldı ve alışveriş yerleri sayısı arttı. Yaylalara bungulov evler yapıldı. Yaylalar artık hayvancılık alanı değil turizm alanı oldu. Bunun asıl sebebi yanlış tarım ve hayvancılık politikaları ve yanlış turizm politikası. Peki gerçekten yaylaların turizme açılması yanlış mı? Tabii ki hayır. Mutlaka bu politika ülkeye katma değer sağlayacaktır ancak turizm hiç bir zaman hayvancılık yapanları engellememeli. Otlaklar hiç bir şekilde azaltılmamalı ve zarar görmemeli. Hayvancılık yapan kişiye hayvanının kıçına bez bağlatılmamalı. Turizm yapanlar asıl ev sahibine üstünlük sağlayamamalı.

Peki yaylalarda şu anki betonarme yapılaşmalar, oteller ve iş yerleri için birşey yapılabilir mi?

Çözüm önerisi: Yaylalarda betonarme evler, oteller ve iş yerleri için acil şekilde vergi getirilmeli ve yıllık vergi alınmalı. Bu vergiler de komik olmamalı ve caydırıcı olmalı. Örneğin tek katlı betonarme ev için yıllık ₺20bin, iki katlı ev için ₺30bin, 3 katlı ev için ₺40bin yıllık vergi alınmalı. Hayvancılık yapmayanların ve vergi veremeyecek durumda olanların bu ücret karşılığı çeşitli yaptırımlarla vergisinin telafisi sağlanabilir. Ayrıca her küçük iş yeri için yıllık ₺100bin, oteller için de çeşitli sabit vergiler alınmalı. Hayvancılık yapan ve belli sayıda hayvanı bulunanlar bu vergiden muaf tutulmalı. Yaylalara betonarme ev yapmak yasaklanıp (yasağa sadık kalarak) hayvancılık yapana ahşap ev yapmak kısmen ve kurallar dahilinde serbest hale getirilmeli.

Yaylalar çoğumuzun çocukluğunun geçtiği yer gibi temiz ve sade kalmalı. Yaylaları eski haline getirmek hiç de zor değil. Yeter ki oy kaygınız olmadan bu politikaları düzgünce uygulayın. Eğer üç oy kaybederim diyerek hazırladığınız düzgün politilalardan vazgeçerseniz veya bu politikaları uygulayamazsanız hem beş oy kaybeder hem de ülkemizdeki ormanları, meraları kaybedersiniz.