Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri bundan 53 yıl önce 1963’te Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalamasıyla başladı. Ancak tam üyelik müzakereleri 2005’te başladı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Brüksel’den Ankara’nın beklediği destek gelmemesi sonucu ipler yeniden gerildi.
Uzmanlar Avrupalı siyasilerin Türkiye’yi Birlik’ten uzak tutmak için her türlü bahaneye başvurduğu görüşünde:
Türkiye geçtiğimiz Mart ayında AB ile göçmen planında yer alarak engellerle dolu bir yola girdi. Avrupa’daki Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesi karşılığında AB Ankara’nın üyelik müzakerelerini hızlandırma, 3 milyar Euro yardım paketi ve vize muafiyeti sözünde bulunmuştu.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz’un “İdam geri gelirse, AB müzakereleri durdurur” sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu millet kendi kararını kendi verir” diyerek sert şekilde karşılık vermişti:
İki taraf arasındaki anlaşmazlıklara rağmen AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini Türkiye ile iletişim kanallarının açık tutulması gerektiğini belirtmişti:
Avrupa Parlamentosu’nun kararının ardından Türkiye yeni bir yol çizmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan dönüşü yaptığı açıklamada Şangay 5’lisini işaret ederek, “Türkiye kendini rahat hissetmeli, varsa yoksa Avrupa dememeli. Şangay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?” ifadelerini kullandı.
Son dakika Kamu haberleri, ilan ve duyurular için KAMU BİLGİ Android Programımız >> TIKLAYIN.
euronews.com