ÇALIŞMA BAKANI’NIN AÇIKLAMALARI;

Çalışma Bakanı Müezzinoğlu şu ifadelere yer verdi;

“Burada biz ‘Alın terinin hak ve hukukunu korumak, çalışanın hak ve hukukunu çalıştıranın cebinde veya yetkisinde tutmak yerine güçlü bir fonda tutalım.’ diyoruz. Çalışan ihtiyaç duyduğunda veya hak ettiğinde, 3 ay çalışmıştır, 6 ay çalışmıştır, 6 sene, 16 sene çalışmıştır, orada hakkının ne kadar olduğunu bilecek ve onu ne zaman istiyorsa değerlendirecek. Çünkü o, onun hakkıdır. Dolayısıyla bu anlamda emeğin hakkını koruyan, emeğin hakkını merkeze alan, emeğe zemin hazırlayan bir şey. İşveren, 10 yıl sonra karşısına kıdem tazminatı ödeme koşulları geldiğinde ‘O imkanım yok, ödeyemiyorum.’ diyebiliyor. Kim mağdur oluyor? İşçi mağdur oluyor, işveren de mahcup oluyor. Dolayısıyla işçinin de işverenin de hak ve hukukunu koruyan kıdem tazminatı fonu. 1975’te çıkan İş Kanunu bize fon kurulmasını öneriyor ama kurulamamış. Niye? İşçinin yüzde 90’ı mağdur oluyorsa, işveren niye rahatsız olsun ki? Bu paralar işverenin cebinde birikiyor, kullanılıyor, değerlendiriliyor. Burada namuslu, dürüst işveren de bundan rahatsız. Bu fonun kendi kasasında 10 yıl-20 yıl biriktirmek, tutmak gibi bir durumu yok, onu kullanıyor ama hiç beklemediği bir anda da kıdem tazminatını ödeme zorunluluğu olduğunda da birdenbire planları programları bozuluyor. ”

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Bizim sendikalı işçi oranımız yüzde 11, 12’lerde. Onların da mağduriyetleri oluyor. Kocaeli’de bir iş yeri iflas etmiş, kapanmış, sendikalı işçilerimiz mağdur. ‘Kıdem tazminatımızı alamıyoruz, Sayın Bakanım bize yardımcı ol.’ diyorlar. Zora düşmüş bir işverenin elinde mi olmalı haklar yoksa güçlü bir fonda mı olmalı? İnşallah önümüzdeki dönemde alın terinin hakkını koruyan bir kıdem tazminatı fonunu paydaşlarımızla birlikte anlaşarak çıkartacağız.” dedi.

Bakan Müezzinoğlu gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

“Tazminatlarda bir düşüş yok diyebilir miyiz?” sorusuna Müezzinoğlu;

“Tazminatlarda düşüş var veya yok diye bir cümle değil, paydaşlarımızla paylaşarak, belki daha iyi noktaya taşıyacağız. Artışın da önünü niye kesiyorsunuz ki? Artış da olabilir. İşverenin, bir kısmını istisna tutuyorum, işine geliyor olabilir ama ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak bir işçinin hak ve hukukunu kaybediyor olmasına nasıl rıza göstereceğim? Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, nasıl güçlü bir fon kurduysa, Türkiye de öyle güçlü bir fonu kuracak.” cevabını verdi.