Bylock şuan tüm FETÖ iddianamelerinde en önemlilerinden biri… Ancak 15 Temmuz sonrasındaki süreçte, MİT’in kamu kurumlarına hızlı bir şekilde verdiği Bylock kullananlar listesinde, kullanan ile gerçek kullanıcı ayrıştırması yapılmamıştı. Açığa alma işlemlerinde fark edilen bu ayrıntı daha sonra düzeltilmeye çalışıldıysa da, sorunlar hala devam ediyor.

Emniyet eski İstihbarat Dairesi Başkanı ve Yenişafak yazarı Bülent Orakoğlu, bugünkü yazısında, bylock kullanmamasına rağmen, komşuyla paylaştığı wi-fi şifresini paylaşımından dolayı bylock’çu ilan edilen kamu personelinin durumunu yazdı. Orakoğlu, bu kişilerin durumlarını Savcılığa bildirmeleri ve Emniyet siber suçlar birimininin yapacağı inceleme ve buna dayalı mahkeme kararı sonrasında durumlarının netleşeceğini belirtti.

İşte Orakoğlu’nun yazısının ilgili bölümü

“Öncelikle, FETÖ ile mücadelede ve FETÖ’ye darbe vurulmasında, terör örgütünün gizli ve kriptolu yazışma sistemleri ByLock ve Eagly şifrelerini kıran MİT’in teknik istihbarattan sorumlu müsteşar yardımcılığı (TİMY) birimini kutlamamız gerekir. FETÖ mensuplarının deşifre edilip devlet kurumlarından tasfiye edilmelerinde belirlenmiş birçok kriterin bir arada olması şartı aranırken ByLock veya Egaly kullanıcılarının deşifre edilmesiyle bu kullanıcıların başka kriter aranmadan FETÖ’cü olduğu kabulü yargı ve polis içinde kesin bir kanaat oluşmasına yol açmıştır. Zira ByLock ve Eagly kullanıcılarının referans ve üç aşamalı şifre sistemleriyle bu programa girebilmeleri bu kanaatin asıl nedenini oluşturmuştur. Ancak bu peşin kabul, programları kullananların deşifresinde başlangıçta bazı önemli hatalara yol açmıştır. Kısa sürede tespit edilen en önemli aksaklığın giderilmesi amacıyla, şifreli programlara girebilen ”gerçek kullanıcıların (FETÖ’cülerin) tespiti” ve tasfiyelerin hakkaniyet ölçütüyle yapılabilmesi için MİT, operasyonel kurumlara brifing vermişti. Bu brifingte kolluk gücünün ve istihbarat birimlerinin, programı kullanan kişiyle abonelik sahibinin aynı kişi olup olmadığını tespit ve teyit etmesi istenmişti.
Gerek ByLock gerekse başka kriterler nedeniyle gözaltına alınan şüphelilerin işlemleri bir yargı sürecine işaret ettiği için, Yeni Şafak’a başvuran (X) şahsın ifadelerini doğru kabul edersek ki tutuksuz yargılanması yargıda ifadelerinin doğru olduğu yönünde bir kanaat oluştuğuna işaret ediyor. Bu durumda şahsın üzerine atılı suçtan beraat etmesi mahkeme kararı ile olacaktır. Muhtemelen siber suçlarla mücadele yetkilileri hazırladıkları raporu şahsın yargılandığı mahkemeye göndereceklerdir. Yine de (x) şahsın bu konuyu bir dilekçe ile mahkeme tarihini de bildirerek siber suçlara bildirmesinde yarar vardır.
Bir musibet bin nasihatten evladır atasözünde anlatılmak istendiği gibi siz siz olun internet şifrenizi kimseye vermeyin.”