Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KILIÇDAROĞLU: “Faizler yüzde 1’i geçemez diye vallahi destek vereceğiz”

Kemal Kılıçdaroğlu bugün partisinin

Kemal Kılıçdaroğlu bugün partisinin grup toplantısında konuştu ve bazı dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Grup konuşmasındaki bazı başlıklar şu şekilde:

 

“Bu insanların tek bir sahibi vardır o da CHP’dir.”

“Evde mutfakta eşiniz birlikte alın terinizle kazandığınız parayla aldığınız şeylerle yediğiniz yemek çok kıymetlidir.
Mayıs ayında 119 kişi, Haziran ayında 200 kişi, Ağustos ayında 199 kişi, 14-24 Ekim’de 121 kişi iş kazasında hayatını kaybetti. Bunlar fabrikada inşaata, tarımda çalışırken iş kazası geçirip ölen isimsiz insanlar. Bu insanlar nasıl hayatını kaybediyor, naylon bir çadırda yatarken yangın sonucu hayatını kaybediyor. Bu garibanlara kim kucak açıyor! Vicdanen huzur içindeyim. Bu insanların tek bir sahibi vardır o da CHP’dir.”

“Faizler yüzde 1’i geçemez diye vallahi destek vereceğiz”

“Seçim meydanlarında söyledik, kredi kartı vatandaşlarının faizlerini sıfırlayacağız dedik. Herhalde vatandaş bize inanmadı, oy vermediler. Ancak tekrarlıyoruz, Türkiye’yi tefeci faizden ancak CHP kurtarabilir. Başbakan diyor ki “Bankalara sesleniyorum tefeci faizleri indirin” diyor. Gören sanar ki CHP iktidarda kendisi muhalefet. Sen neden şikayet ediyorsun? Senin hakkın yok ki. Sayın Cumhurbaşkanı da faizlerden şikayetçi, e indirin kardeşim. Biz mi engelledik? Getir Meclis’e faizler yüzde 1’i geçemez diye vallahi destek vereceğiz”dedi.

 

“Demokrasi askıya alınarak darbe ile mücadele edilmez.”

Gazetecileri hapse atıyorlar. Ne yaptı gazeteciler, silahla adam mı öldürdüler, birini mi yaraladılar? Necmiye Alpay 12 Eylül’de de cezaevindeydi şimdi de cezaevinde. Aslı Erdoğan, dünyaca tanınmış bir yazar. Darbeyi AKP yaptı, gazetecileri, yazarları, askerleri hapse attı.

Van’da bir fotoğraf vardı. Römorkun üzerinde okula giden öğrenciler vardı. O çocuklar okula gidecek ama öğretmenleri görevden alınacak. Ferhat ile Şirin’i buluşturacak gibi siz öğretmenleri öğrencileriyle buluşturacağım. Bunun mücadelesini veriyorum.

Bütün bunların üzerine bir de AKUT çıktı. Gönüllü bir dernek. Efendim neymiş Cumhurbaşkanı’na hakaretten. Ne demiş ‘Yeri gelir herkes yargılanır’. Akıl sır ermiyor arkadaşlar. Nerede bir mazlum varsa orada CHP vardır. Taksim’de söyledim; Devlet kinle öfkeyle davranmaz. Darbe girişiminde olanlar hukuk kuralları çerçevesinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı ve ciddiyeti insanları hukuk içerisinde yargılamaktır. Darbe ile nasıl mücadele edilecek? Demokrasi askıya alınarak darbe ile mücadele edilmez.

Bunlar aynı menzile giden iki farklı yapı. Aynı hedefi güdüyorlardı. Kendi aralarında kavga ettiler. Atamalara bakın; kim yaptı? Bereket versin CHP bu atamaları yaptı demedi. Bir örnek vereyim; Dinlemelerin başına getirilen ismin ataması yapılırken Cumhurbaşkanı imza vermiyor. Bunlar Cumhurbaşkanı imzasına gerek yok diye kanun çıkartıyorlar. Sevgili Binali Yıldırım sana soruyorum.

 

“Başbakan diyor ki her şeyi getirip dolara bağlamayın. Yahu kardeşim her şeyi getirip dolara bağladın.”

Türkiye’nin OHAL’den çıkması lazım. Dolar aldı başını gidiyor; Başbakan diyor ki her şeyi getirip dolara bağlamayın. Yahu kardeşim her şeyi getirip dolara bağladın. Köprüyü dolara bağladın, otoyolu dolara bağladın. Sonra gelip dolara bağlamayın diyorlar. 8 yıl 8 ayda tüketici kredisi ve kartlar nedeniyle 255 katrilyon Lira faiz ödüyor vatandaş. AKP iktidarından 14 yıl önce gecelik faizlerin 1300’lere çıktığı dönemler dahip 135 lira devlet faiz ödemiş. Eski parayla 135 katrilyon. Bu hükümet döneminde hükümetin ödediği faiz 692 katrilyon lira. Vatandaşı kandırmak için faize karşıyım diyorsun. Vallahi bunların yatacak yeri yok.

“Ne istediler siz ne verdiniz?”

Sayın Erdoğan Trabzon’da konuşuyor. 17 üniversite kurmak istediler izin verdik. Hükümet başkanlarına bunları biz refere ettik. Ne istediniz de almadınız dedi. Sevgili Binali Yıldırım’a soruyorum; sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan cevap vermedi, Davutoğlu cevap vermedi. Siz cevap verin, ne istediler siz ne verdiniz?

Bu yapının başındaki kişi taa Pensilvanya’da 12 Eylül 2010’da şöyle diyordu: İmkan olsa mezarlardakileri kaldırıp referandumda evet oyu verin diyorlardı. Peki Erdoğan ne diyordu; okyanus ötesine teşekkür ediyordu, elçi gönderiyordu. 17 Aralık’tan sonra bir gazeteciyi apar topar gönderdiler. Biz bunların hepsini biliyoruz. Başbakan Yıldırım diyor ki Başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açılmıştır. Böylece darbe gecesi sayın Cumhurbşakanı’nın “Bu bize Allah’ın bir lütfu” sözü her şeyi rotaya koyuyor. Bu söz şehit askerlere polislere ihanettir. Ömer Halisdemir darbeden sonra Erdoğan Başkan olsun diye şehit olmadı.

Kardeşim yarın birisi seni kandırdı, sen de ülkenin başını belaya soktun o zaman biz ne yapcağız? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni Pensilvanya’daki meczup karşısında acze düşüreceksin şimdi de kalmış Başbakanlık diye tutturacaksın. İnsanda biraz ar olur ya!